Bu hafta sonu kültürel faaliyetlerimiz epeyce fazlaydı..Havanın soğuk ve yağmurlu olması bizi kapalı yerlere yöneltti.Eşimin; hadi Rahmi Koç Müzesini gezelim demesiyle 10dk. içinde hazırlandık ve saat 13:00'de evden çıktık,trafiğinde olmaması yolculuğumuzu hiç sıkılmadan tamamlamazı sağladı(kızım bu konuda çok muzdarip ''trafiğe hiç tahammülü yok'')Rahmi Koç Müzesi mutlaka görülmesi gereken bir yer Raylı ulaşım-trenlerin,tramvayların,denizcilik-teknelerin,surat motorlarının,at arabalarının,motorsiklet ve bisikletlerin,klasik otomobiller,teknoloji bölümü uçaklar,otobüs v.s gerçekten görülmeye değerdi..Dışarıda Haliç oyuncakçısı,saatçi,Eczane,dövme demir ustası yağmura rağmen ilgimizi çeken bölümler oldu..Dene-Öğren galerisinde bazı mekanik ve fiziksel prensipleri göstermek üzere özel olarak tasarlanan bir grup deney yer almakta ki biz burada tüm deneyleri birer kere yaptık:)Ev aletleri ve nasıl çalıştıklarını,kesitlerinden görebileceğimiz bölümde kızım çeliklede poz vermeyi ihmal etmedi..bu arada tekne yapılan yerde, kızıma bak Delfin; teknenin iskeleti bu dedim..kızımda bana ''aaa ölmüşmü Anne ''demezmi koptum tabii..evettt.. şikayetler başladı anne karnım acıktı,tabanlarım ağrıdı,ellerim çok üşüdü gibi şikayetlerden sonra son olarak Fenerbahçe vapurunda sıcak çaylarımızı ve sahleplerimizide içip son verdik müze gezimize..Eyüpte Bilgi Üniversitesinin içindeki Otto Santral'de pizzaları midemize indirdikten sonra tam arabaya doğru yönelirken eşimin hadi buraya kadar gelmişken Silahtarağa Elektrik Santrlinide gezelim demesiyle içerde bulduk kendimizi biletlerimizi alıp(büyükler 7 tl.çocuklar ücretsiz) başladık santrali dolaşmaya..1914'ten 1952'ye kadar İstanbul'a tek başına burdan elektrik sağlanmış.1956 yılında kurulu gücü 120bin kilovata ulaşan santralin üretim kapasitesi ilerleyen yıllarda giderek azalmış ve santral 18 mart 1983 te elektrik üretimine son vermiş..Türbin-jeneratör gruplarının bulunduğu makine daireleri,kazan daireleri,idari binaları,işçi lojmanları ve kömürün indirildiği toplam 118.000m2 alana yayılan Silahtarağa Elekrik Santrali bugün Türkiyenin önemli endüstriyel miras örneklerindendir...Mayıs 2004 te Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı tarafından İst.Bilgi Üniversitesine tahsis edilen SilahtarağaElektirik Santralinin korunarak Santralistanbul'a dönüştürülmesi çalışmaları Eylül 2007 de tamamlanmıştır.Santral gezimizin ardından Yüksel Arslanın retrospective tarzdaki resim sergisinide dolaştıktan sonra ,yorgun bir şekilde arabaya vardık ve kızım o kadar yorulmuştuki arabaya biner binmez hemen derin bir uykuya dalıverdi, bir hafta sonu aktivitemizde burda son buldu başka gezilerde görüşmek dileğiyle:))daha detaylı bilgi için:www.rmk-museum.org.tr tıklayabilirsiniz..
Bu hafta sonu kültürel faaliyetlerimiz epeyce fazlaydı..Havanın soğuk ve yağmurlu olması bizi kapalı yerlere yöneltti.Eşimin; hadi Rahmi Koç Müzesini gezelim demesiyle 10dk. içinde hazırlandık ve saat 13:00'de evden çıktık,trafiğinde olmaması yolculuğumuzu hiç sıkılmadan tamamlamazı sağladı(kızım bu konuda çok muzdarip ''trafiğe hiç tahammülü yok'')Rahmi Koç Müzesi mutlaka görülmesi gereken bir yer Raylı ulaşım-trenlerin,tramvayların,denizcilik-teknelerin,surat motorlarının,at arabalarının,motorsiklet ve bisikletlerin,klasik otomobiller,teknoloji bölümü uçaklar,otobüs v.s gerçekten görülmeye değerdi..Dışarıda Haliç oyuncakçısı,saatçi,Eczane,dövme demir ustası yağmura rağmen ilgimizi çeken bölümler oldu..Dene-Öğren galerisinde bazı mekanik ve fiziksel prensipleri göstermek üzere özel olarak tasarlanan bir grup deney yer almakta ki biz burada tüm deneyleri birer kere yaptık:)Ev aletleri ve nasıl çalıştıklarını,kesitlerinden görebileceğimiz bölümde kızım çeliklede poz vermeyi ihmal etmedi..bu arada tekne yapılan yerde, kızıma bak Delfin; teknenin iskeleti bu dedim..kızımda bana ''aaa ölmüşmü Anne ''demezmi koptum tabii..evettt.. şikayetler başladı anne karnım acıktı,tabanlarım ağrıdı,ellerim çok üşüdü gibi şikayetlerden sonra son olarak Fenerbahçe vapurunda sıcak çaylarımızı ve sahleplerimizide içip son verdik müze gezimize..Eyüpte Bilgi Üniversitesinin içindeki Otto Santral'de pizzaları midemize indirdikten sonra tam arabaya doğru yönelirken eşimin hadi buraya kadar gelmişken Silahtarağa Elektrik Santrlinide gezelim demesiyle içerde bulduk kendimizi biletlerimizi alıp(büyükler 7 tl.çocuklar ücretsiz) başladık santrali dolaşmaya..1914'ten 1952'ye kadar İstanbul'a tek başına burdan elektrik sağlanmış.1956 yılında kurulu gücü 120bin kilovata ulaşan santralin üretim kapasitesi ilerleyen yıllarda giderek azalmış ve santral 18 mart 1983 te elektrik üretimine son vermiş..Türbin-jeneratör gruplarının bulunduğu makine daireleri,kazan daireleri,idari binaları,işçi lojmanları ve kömürün indirildiği toplam 118.000m2 alana yayılan Silahtarağa Elekrik Santrali bugün Türkiyenin önemli endüstriyel miras örneklerindendir...Mayıs 2004 te Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı tarafından İst.Bilgi Üniversitesine tahsis edilen SilahtarağaElektirik Santralinin korunarak Santralistanbul'a dönüştürülmesi çalışmaları Eylül 2007 de tamamlanmıştır.Santral gezimizin ardından Yüksel Arslanın retrospective tarzdaki resim sergisinide dolaştıktan sonra ,yorgun bir şekilde arabaya vardık ve kızım o kadar yorulmuştuki arabaya biner binmez hemen derin bir uykuya dalıverdi, bir hafta sonu aktivitemizde burda son buldu başka gezilerde görüşmek dileğiyle:))daha detaylı bilgi için:www.rmk-museum.org.tr tıklayabilirsiniz..
0 yorum:
Yorum Gönder